balkabağı iğnedanlığım/pumpkin pincushion

09:49 journey of my hands 0 Comments

günaydınlar herkese....

buraya taşındık taşınalı daha da yoğunlaşan hayatıma alışmaya çalışırken,ister istemez zamanla yarışır hale de geldim....

çalışan herkes bilir,iş yerinde tempo her zaman aynı olmaz...bir hafta başını kaşıyacak vakit bulamazsın...ertesi hafta iş o kadar azdır ki,işsizlikten sıkılırsın....bizim iş yerinde de durumlar aynı...ama bende tuhaf bir etkisi var bu durumların..

iş yokken evde de tembelleşiyorum ben...elim hiç bir şeye gitmez oluyor...yayıyorum kendimi...daha çok uyuyor oluyorum...ama iş yerinde tempo artınca bir haller geliyor bana soldan soldan...deliriyorum...

mesala dün çoştum...yorgun ve uykusuz olmama rağmen,aldım elime aklımdaki bir işi,başladım yapmaya...aradan iki saat geçti,yok kesmedi sadece yapmak...dur ben bunların yapılış aşamalarını fotoğraflıyım da bloga koyayım dedim...kalktım,doksan kare fotoğraf çektim....iki saatte fotoğraf çekimi sürdü...çekim bittiğinde bende bitmiştim :)

merak etmeyin,düzenlemeye fırsat bulur bulmaz yayınlayacağım,yine bir gün çoşup doksan kareyi düzenlemek,ayıklamak kaldı geriye....


bu fotoğrafları da bir kaç gün önce çoştuğumda çekmiştim...bu balkabağı iğnedanlığımı yaptım yapalı pek bir sevdim...instagram da da yayınlamıştım ama sanki oradaki uyduruk çekilmiş fotoğraftan daha fazlasını hak ediyormuş gibi geldi bana...üşenmedim kalktım kompozisyon yarattım sırf onun için...umarım hoşunuza gider balkabağım ve komposizyonum....


tabi bir de yine geçen haftanın bir çılgınlığı daha var...onu da anlatıyım hemencecik...

izin günümüz yaklaşırken yine aklımda bin bir planın hevesiyle bekledim o günü...erkenden kalktık,güzel bir kahvaltı hazırladık,kahvelerimiz içtik,Güçlü bey'i parka götürdük...eve gelince tasmasını çıkarır çıkarmaz da kendimizi sokağa attık hemen..ben hemen sıralamaya başladım aklımdaki gidilecek yerleri...adam şaşkın...."Deniz Plaza'ya gitmem lazım,oradan hemen Mr.Pound'a geçmem gerek...Deniz Plaza'da aradığımı bulamazsam marangoza da uğrarız dimi? parkeci nerede var? yapı marketten boya almam lazım..."

aslında artık şaşırdığını söyleyemem....mesela birgün şöyle birşey yaşadık: servisle işe giderken bana yeni açılan bir bujiteri gösterdi...bak yeni açılmış,güzel şeyler var gibi dedi....ben sadece hı hı deyip geçtim...bir kaç dakika sonra büyük bir Marshall mağazasının önünden geçerken bağırıverdim :"Nezih bak burada Marshall var!!!...ne güzel boyalar vardır içerde..." diye.

"Ey Allah'ım...kadına bujiteri gösteriyorum burun kıvırıyor,boyacı gördümü aklını kaçırıyor" dedi :))

o gün ki alışveriş tamamen fotoğraflarımda kullanacağım fonlar üzerineydi...beş altı tane fon yaptım o gece kendime..işte balkabağımın üzerinde durduğu  tahta masa görünümünü de ,on santimlik çıtaları yan yana dizip yapıştırarak yarattım...aklımda bir kaç tane daha fon fikri var ama biraz bekleyecekler...bu ara biraz blogumla ilgilenmek,üretmek ve paylaşmak istiyorum....


mesela dün etaplarını çektiğim şey bir projenin parçası...yani bir projenin bir parçasını da kendin yap projesi haline getirdim...mecburen...burası malzeme konusunda o kadar kısır bir yer ki...ister istemez bazı şeyler için fikir üretip kendin yapmak zorunda kalıyorsun...bu açıdan bakılınca çok da kötü görünmüyor aslında...insanı üretkenliğe teşvik ediyor...

ama yine de internetten alışveriş yapmama engel değil...yavaş yavaş veriyorum şiparişlerimi...

bugün bir proje sunamadım size....ama içimden yazmak da geldi...bu seferlik böyle olsun olur mu?

süper neşeli ve yaratıcı bir hafta sonu dileyip gidiyorum ben hızlıca...aklımda bir proje var...onu fotoğraflamak istiyorum bugünde :)

kendinize iyi davranın ve her şeye rağmen mutlu,pozitif kalın efendim...




You Might Also Like

0 yorum: