yap-as-seyret
merhaba bu güzel güneşli günde.....görende bizi kışa değil bahara koşuyoruz sanır....olanlara inat sanki hava....tutun! diyor...olanlara inat,olacaklara,tüm olumsuzluklara inat tutun! ....düşlediklerine,güzel şeylere ve iyi niyetli insanlara....bu sebeptendir ki,size geldim....güzel bir şeyle....
şu yıldız yapımı sırasında bahsetmiştim,bir çam ağacı yapmaya kalktım ama içim kalktı diye...yani uzun sürmesi bakımından....
biliyorum çoğu insan beni çok sabırlı biri sanıyor ama kesinlikle değilim :)hatta görüp tanıyabileceğiniz en sabırsız insanların başını çekerim :) bu yüzden ağaç fikri bir çelenk yapımına dönüşüverdi....
ne gerek dersek işte de bu kadar...tabi süs püs de lazım ama temel olarak başka bir şeye gerek yok..bizim geleneklerimizde yok ama seviyorum ben...zaten hiç bir zaman da gelenekleri çok umursayan biri olmadım ....bir şey güzelse,bana iyi hissettriyorsa dünyanın neresinden çıktığının ne önemi var ki?
krapon kağıdının genişliği 5cm....ilk resimdeki gibi katlayıp keserseniz daha kısa sürer...iş zaten kesmede değil,şu büyük resimdeki gibi kesilen her parçanın tek tek elde yuvarlanmasında :) herhalde şimdi anlamışsınızdır neden vazgeçtim ağaç yapmaktan....bu fikri pinterestte görmüştüm ama orada çiçek yapımı için kullanılmış...hemen fikir çakıverdi kafamda ben bundan ağaç yaparım diye ama çelenge dönüverdim bir kaç yuvarlamadan sonra...
ama kesinlikle o kadar zehmetime değdi ...gerçekten de dal gibi göründü tele dolayınca....ben sadece alt kısma yetecek kadar yaptım ...eğer siz daha sabırlıysanız tüm teli kaplayın :)
teli kapladıktan sonra hemen süsüne püsüne geçtim...öyle çok da süslü istemedim ben...sade ama şık bişey istedim...tam olarak istediğim şeyi çıkaramadım ama olsun...siz başka başka şeylerle de süslersiniz...bir geyik çizip siyah kartondan kesiverdim...
geyiğimin yanına bir de şu çiçek ortalarını ekledim...bunları taaa 2,5 yıl önce kardeşimle gittiğimiz bir Eminönü gezisinde almıştım...çiçek ortası diye satılıyor...renk renk bulabilirsiniz....
ortada açık olan yere önce çiçek ortalarımı sonra da geyiğimi yapıştırdım....
tepesine de bir ip bağlayınca çelengim hazır oluverdi....uzun sürdü o dalları yapmak ama ortaya çıkan şeyi sevdim ben..umarım sizde seversiniz....
bide hafta sonu kardeşim geldi ...sohbet esnasında bir anım geldi aklıma,ona anlattım..iyi güldük,size de anlatıyım....
ya orta sondayım yada lise bir...hatırlamıyorum...bir uyandım ki geç kalmışım....evden nasıl çıktım hatırlamıyorum...hiç bir zaman okula koşarak giden bir olmamıştım ama demek ki o gün mutlaka gitmem gerekiyormuş....
yemin ederim minibüse bindiğimde gözlerimi açamıyordum daha uykudan...ama insanlarında bana baktığını,hatta bir kaçının güldüğünü de fark etmedim değil....minibüsten iner inmez okul yolunda koşmaya başladım...ama ne koşmak...dilim dışarda....ama yolda da insanların bana baktığını görünce şöyle bi göz gezdirdim üzerime...acaba eteği giymeyi mi unuttum diye...ama yok...herşey yerli yerindeydi baktığımda....
okula ulaştığımda bir sınıfın beden dersi için bahçede oldugunu gördüm...daldım aralarına...beni görür görmez bastılar kahkahayı....işte tam da o anda okul camında kendimi gördüm...
akşam yatarken kahkülüme bigudi takmıştım...maalesef hala orada duruyordu.....
sınıfa girmeden çıkardım bigudiyi ama bir tane bile tel toka bulamadığım için tüm gün kafamın oratasında dolma bir kahkülle dolanmak zorunda kaldım....gençlik işte...akıl bir karış havada....
özlüyorum o günleri....hele hele bu günleri yaşarken daha bi çok özlüyorum....
ve herkese içinde minik de olsa neşe bulabileceği bir gün diliyorum efendim...
0 yorum: